Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış İstanbul, geçmişin izlerini taşıyan yapılarıyla dikkat çekiyor. Arkasında birçok hikâye yatan bu eşsiz yapıları keşfedin!

İstanbul’da görülecek tarihî yerler

 

Tarihin, kültürün ve birçok medeniyetin buluşma noktası olan İstanbul, geçmişin izlerini taşıyan yapılarıyla herkesi kendine hayran bırakıyor. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda yapıya ev sahipliği yapan şehir, adeta bir açık hava müzesi özelliği taşıyor. Camileri, sarayları, kuleleri ve hanlarıyla özellikle tarih tutkunları için bir cevher olan İstanbul, attığın her adımda tarihin izlerini hissedebileceğin güzellikler sunuyor.

 

İstanbul’un tarihî atmosferini derinden hissedebileceğin, mutlaka görmeniz gereken etkileyici yapıları bir araya getirdik. Ayasofya Camii’den Topkapı Sarayı’na, Galata Kulesi’nden Dolmabahçe Sarayı’na kadar Osmanlı ve Bizans’ın mirasını yakından tanıma fırsatı bulabileceğiniz tarihî yerleri birlikte keşfedelim.

 

1. Topkapı Sarayı

 

Osmanlı İmparatorluğu’nun 400 yılı aşkın bir süre yönetim merkezi olarak kullanılan Topkapı Sarayı, kutsal emanetleri, zengin koleksiyonları ve Harem bölümüyle dikkat çekiyor. 1478 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan saray, 80.000 m²'lik bir alan kaplıyor. Kutsal emanetlerden padişah kıyafetlerine, mücevherlerden minyatürlere kadar birçok önemli eser ve eşyanın sergilendiği Topkapı Sarayı, Harem Dairesi ve Enderun Avlusu gibi bölümlerden oluşuyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşam tarzını ve İstanbul’un önemini yansıtan bu eşsiz yapıyı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

 

2. Ayasofya Camii

 

Bizans döneminde kilise olarak kullanılan ve İstanbul’un fethiyle birlikte camiye çevrilen Ayasofya Camii, İstanbul denince akla ilk gelen tarihî yapılar arasında yer alıyor. Görkemli kubbesi, mozaikleri ve ihtişamlı yapısıyla dikkat çeken cami, hem Hristiyan hem de İslâm dünyası için önemli bir sembol niteliği taşıyor. Bizans döneminde kilise, Osmanlı döneminde cami ve Cumhuriyet döneminde müze olarak hizmet veren caminin tekrar cami statüsüne kavuşturulmasıyla birlikte her geçen gün çok sayıda ziyaretçi ağırlayan camii, İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken yapılardan biri.

 

3. Sultanahmet Camii

 

İstanbul’un sembollerinden biri olan Sultanahmet Camii, iç mekânını süsleyen İznik çinilerinin vermiş olduğu renk sebebiyle Mavi Camii (Blue Mosque) olarak da anılıyor. 17. yüzyılda I. Ahmet döneminde Mimar Sinan’ın öğrencilerinden Sedefkâr Mehmed Ağa tarafından inşa edilen cami, altı minaresiyle dikkat çekiyor. Tam kapasite olduğu anlarda bile herkesin imamı duyabileceği şekilde tasarlanmış olan cami, İstanbul ziyaretiniz sırasında mutlaka görmeniz gereken tarihî yapılar arasında yer alıyor.

 

4. Yerebatan Sarnıcı

 

Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un en gizemli yapıları arasında yer alıyor. Su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilen bu sarnıç, devasa sütunlara, loş aydınlatmalara ve ters Medusa başı heykeliyle dikkat çekiyor. Her yıl çok sayıda ziyaretçi ağırlayan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’da gezilecek yerler listesinde mutlaka yer almalı.

 

5. Dolmabahçe Sarayı

 

Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde batılı mimarî anlayışıyla inşa edilen Dolmabahçe Sarayı, Barok, Rokoko ve Neoklasik tarzların harmanlandığı bu görkemli yapı, kristal avizeleri, tören salonu ve Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu odasıyla dikkat çekiyor. 250.000 m²lik bir alan üzerine kurulmuş olan saray, Boğaz’ın kıyısında tüm ihtişamıyla uzanıyor. İstanbul gezisi sırasında mutlaka görmeniz gereken yapılardan biri olan Dolmabahçe Sarayı, pazartesi günleri hariç her gün ziyaret edilebiliyor.

 

6. Süleymaniye Camii

 

Mimar Sinan’ın “kalfalık eserim” olarak tanımladığı Süleymaniye Camii, etkileyici mimarisi ve geniş avlusuyla dikkat çekiyor. Kanunî Sultan Süleyman tarafından yaptırılmış olan bu yapı, İstanbul Fatih’te, şehrin en yüksek tepelerinden birinde bulunuyor. Akustik özellikleriyle dikkat çeken cami, sesin cemaatin bulunduğu kısma kadar aktarılabilecek şekilde tasarlanmış. Büyük bir alana kurulu olan camii, Kanunî Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan’ın kabirlerine ev sahipliği yapıyor.

 

7. Galata Kulesi

 

14. yüzyılda Cenevizliler tarafından inşa edilen ve İstanbul’un sembolik yapıları arasında yer alan Galata Kulesi, adını bulunduğu semtten alıyor. Tarih boyunca gözlem kulesi, yangın kulesi ve zindan kulesi olarak kullanılan kule, günümüzde müze olarak ziyaretlere açık durumda. İstanbul’un eşsiz manzarasını izleyebileceğin Galata Kulesi’nin alt kısmı Ceneviz, üst kısmı ise Osmanlı mimarisinden izler taşıyor. Hazerfen Ahmet Çelebi’nin buradan Üsküdar’a uçtuğu rivayetiyle ün kazanan kuleyi mutlaka ziyaret etmelisiniz.

 

8. Kapalıçarşı

 

15. yüzyıldan günümüze ulaşmış tarihî yapılardan biri olan Kapalıçarşı, dünyadaki ilk alışveriş merkezi olarak biliniyor. Labirenti andıran sokaklarında çok sayıda dükkânın yer aldığı Kapalıçarşı’da, geleneksel el sanatlarından mücevhere, halıdan baharata kadar çeşitli ürünü bulmak mümkün. İstanbul’un en ikonik yapıları arasında yer alan çarşıyı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

 

9. Rumeli Hisarı

 

Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethinden önce yaptırılan Rumeli Hisarı, Boğaz’ın en dar noktasında, Anadolu Hisarı’nın tam karşısında konumlanıyor. Boğaz manzarasına karşı konumuyla dikkat çeken yapı, İç Kale, Ortaköy Kulesi ve Sarayburnu Kulesi olmak üzere üç büyük kuleden oluşuyor. Askerî amaçla inşa edilen kale, günümüzde konser ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

 

10. Kariye Camii

 

Bizans dönemi fresk ve mozaikleriyle bilinen Kariye Camii, İstanbul’un önemli tarihî yapıları arasında yer alıyor. Tarih boyunca kilise, cami ve müze olarak işlev gören yapının iç mekânındaki detaylı İsa ve Meryem figürleri ile Hristiyan ikonografisinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Sessiz atmosferiyle dikkat çeken Kariye Camii, taşıdığı tarihî izler nedeniyle görülmeye değer yapılar arasında yer alıyor.

 

11. Kız Kulesi

 

Tarihi M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanan Kız Kulesi, Üsküdar açıklarında küçük bir adacık üzerinde konumlanıyor. Tarih boyunca gözetleme kulesi, karantina merkezi ve deniz feneri gibi işlevler için kullanılan kule, çeşitli efsanelerle anılıyor. Günümüzde restoran ve müze olarak hizmet veren Kız Kulesi, İstanbul’un sembolik yapıları arasında yer alıyor.

 

12. Fener Rum Patrikhanesi

 

İstanbul’un Fatih semtinde yer alan Fener Rum Patrikhanesi, Ortodoks dünyasının ruhanî merkezi olarak kabul ediliyor. Aya Yorgi Kilisesi’nde faaliyet gösteren patrikhane, 1600’lü yıllardan bu yana hizmet veriyor. İstanbul’da farklı dinlerin bir arada yaşadığını görmek için oldukça anlamlı olan bu yapı, içinde bulunan ikonalar ve kutsal emanetlerle dikkat çekiyor.

 

13. Beylerbeyi Sarayı

 

1860’lı yıllarda Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan Beylerbeyi Sarayı, İstanbul Anadolu Yakası’nda yer alıyor. Yazlık saray olarak kullanılan yapı, batılı tarzda inşa edilmesi ve oryantalist dekorasyonuyla dikkat çekiyor. Göz kamaştıran tavan süslemeleri ve kristal avizelerini görebileceğin saray, İstanbul’da ziyaret edilmesi gereken önemli tarihî yapılar arasında bulunuyor.

 

14. İstanbul Arkeoloji Müzeleri

 

1891 yılında Osman Hamdi Bey’in girişimiyle kurulmuş olan İstanbul Arkeoloji Müzesi, Osmanlı’nın ilk müzesi olma özelliği taşıyor. Antik çağlardan Osmanlı’ya kadar oldukça geniş bir koleksiyonun sergilendiği müze, İstanbul’da tarihin izlerini yakından inceleyebileceğiniz önemli yerler arasında bulunuyor. Lahitler, heykeller ve çivi yazılı tabletler gibi çok sayıda esere ev sahipliği yapan İstanbul Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi, Çinili Köşk Müzesi ve Arkeoloji Müzesi olmak üzere 3 ana bölümden oluşuyor.

 

15. Nuruosmaniye Camii

 

Kapalıçarşı’nın hemen yanında konumlanan Nuruosmaniye Camii, Osmanlı barok mimarisinin önemli yapıları arasında yer alıyor. 1748-1755 yılları arasında inşa edilen cami, Osmanlı’nın klasik mimarî anlayışından baroka geçiş döneminin simgesi olarak biliniyor. Geniş bir avluya sahip olan Nuruosmaniye Camii, zarif süslemeleri ve büyük kubbesiyle dikkat çekiyor. İstanbul gezinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken yapılardan biri olan cami, Cağaloğlu ve Çemberlitaş arasında geçiş yolu olarak kullanılıyor.

 

16. Kuleli Askerî Lisesi

 

Anadolu Yakası’nda Çengelköy kıyısında yer alan Kuleli Askerî Lisesi, görkemli yapısıyla İstanbul’un sembollerinden biri olarak kabul ediliyor. Hem tarihi hem de mimarisiyle dikkat çeken yapı, Osmanlı askerî mimarisinin özgün örneklerinden biri olma özelliği taşıyor. Türkiye’nin en eski askeri okullarından biri olarak kabul edilen Kuleli Askerî Lisesi’nin bazı bölümleri günümüzde müze olarak ziyarete açık durumda.

 

17. Aya İrini Kilisesi

Ayasofya’nın hemen yanında yer alan Aya İrini, Bizans döneminden günümüze ulaşan en eski kiliseler arasında yer alıyor. 4. yüzyılda yapılan bu yapı, Osmanlı döneminde camiye çevrilmeyen nadir Bizans kiliselerinden biri olma özelliği taşıyor. Uzun yıllar boyunca silah deposu olarak kullanılan ve özellikle akustiğiyle ünlü olan kilise, günümüzde konser ve sergi gibi kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

 

18. Haydarpaşa Garı

 

1908 yılında 2. Abdulhamid döneminde Alman mimarlar Otto Ritter ve Helmuth Cuno tarafından inşa edilen Haydarpaşa Garı, neo-klasik tarzda yapılmış yapıların önemli örneklerinden. Bağdat ve Hicaz demiryolu hatlarının başlangıç noktası olarak Osmanlı’nın doğuya açılan kapısı olma özelliği taşıyan gar, denize sıfır konumuyla dikkat çekiyor. Tarih boyunca çok sayıda yangın ve patlamaya rağmen ayakta kalmayı başaran Haydarpaşa Garı, İstanbul’un sembolik yapıları arasında yer alıyor.

 

19. Küçüksu Kasrı

 

1857 yılında Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmış olan Küçüksu Kasrı, neo-barok tarzda inşa edilen önemli yapılar arasında yer alıyor. İstanbul Anadolu Yakası’nda Göksu Deresi’nin ağzında yer alan ve yazlık dinlene köşkü olarak tasarlanmış olan kasır, iç mekân süslemeleriyle dikkat çekiyor. Mobilyalarından perdelerine kadar her detayında zerafet bulunan Küçüksu Kasrı, günümüzde müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.

 

20. Eyüp Sultan Camii

 

1458 yılında Hz Muhammed’in sancaktarı Ebu Eyyûb el-Ensârî’nin mezarının bulunduğu yere inşa edilen Eyüp Sultan Camii, İstanbul’un kutsal yapıları arasında yer alıyor. Zamanla birçok kez onarımdan geçmiş olan cami, 18. yüzyıl Osmanlı mimarisini yansıtıyor. Tarih boyunca padişahların kılıç kuşandığı törenlere ev sahipliği yapan Eyüp Sultan Camii, özellikle Ramazan ayında yoğun ziyaretçi akınına uğruyor. Hem ibadet hem de dua etmek isteyenler için manevî bir çekim merkezi olan bu tarihî yapıyı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

 

İstanbul, modern yaşamla iç içe geçmiş tarihî yapılarıyla kültürel bir zenginliği gözler önüne seriyor. Sadece tarihî yapılarıyla değil, bu yapıların arkasındaki hikâyelerle de benzersiz bir deneyim sunan İstanbul’da bu eşsiz yapıları ziyaret etmeyi unutmayın.

 

Kaynak: ENUYGUN.com